Bay Jones beni bir Türk restoranına getirmişti. Beyaz bir gömlek giymişti ve saçları özenle taranmıştı. Önünde duran karnıyarıktan bir parça daha aldı. Çatalını tabağının yanına yerleştirdi. -Yemek teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Başımla onayladım. İzlendiğimi tekrar hissetmeye başlamıştım. Kesinlikle paronayaklaşıyorum. Patricia'nın kardeşlerime nasıl baktığını gördüm bir şey gizliyorlar. Bunu biliyorum. -Ne demek. Bize yardım etmeyi kabul ettiğiniz için sağ olun. Bana baktı ve yemeğinden bir çatal daha aldı. Sessizlik öyle bir hâl almıştı ki birkaç saniye içinde derin bir çukurdu sanki. Uzun uzun sustu Jones. Hafif bir gülümseme eşliğinde sessizliği Berlin Duvarını yıkan Almanlar gibi yıktı. -Bu önemli değil ancak siz tam olarak bunu neden istiyorsunuz? Dünyada ki oturmuş düzen bu şekilde. Doğarsın. Seni okula hazırlıyoruz diye asla hatırlamayacak duygulanmayacak şeyler yaptırırlar. Okula gelirsin. Önce dünyayı birbirine bölen dillerini öğretirler, kendi sembolle