Ana içeriğe atla

The Key of Darkness (5)

 

Chapter five:

The Boogieman from Jane's Nightmare

Jane was crying and screaming in the darkness, praying to Samuel for mercy. But Samuel was never a soft man. He tormented her emotions and made her cry even more. She ran to William, pleading for his help.

"William, William, please help me. I know you are friends with him, but I beg of you to help me. Please."

William looked at her and held her arm, saying, "Samuel, stop it. Her life is very long now. Please do not torture her."

Samuel frowned at his words and then laughed. He came to William's side, held Jane's hand, and kissed it. "Oh, little girl is scared of me. So nice to see. But okay, I like her scared, but I will not scare her. I understand, my friend."

William took a deep breath, smiling. He turned to Jane again and spoke slowly and lovingly, "Dear beautiful lady, you heard that. This man will not hurt you again."

"But I will die for the ritual," Jane said.

"Yes, you will die, but this situation is not important for you."

She smiled and squeezed her head. "This is not important for me. Do not worry. But you understand, please. I love being alive, and you said to me, 'You will die, but you do not know when.'"

"I understand, my dear lady. Do not worry. I promise you, you will not feel pain during your life's end. I promise I will be very gentle with you."

Samuel Solisticashire stepped slowly out of the darkness, holding an old book. He knew it was a ritual book, his book of shadows. When he stopped opposite Jane, she screamed, "What is that?"

"This book is my book of shadows," Samuel replied.

She repeated slowly and with fear, "Book of shadows?"

William got behind Jane and spoke. "This is not the right time for him to see your Book of Shadows." "You don't know anything. Shut up and never say anything again," Jane replied sharply.

When the sun rose, Samuel turned to leave his castle and saw Eleanor sleeping in the living room. He ignored her and went out. When he returned, she woke up and screamed with happiness. "You came! Come to me!" she exclaimed, hugging him. But Samuel didn't respond to her hug, and she nearly cried. However, she didn't cry and moved away from Samuel's side, whispering, "Do you have a mistress?"

Samuel was shocked. He had promised himself that he would never have a mistress, even though he didn't love Eleanor. He had grown up with a stepmother after his mother, Cordelia, was burned at the stake for being a witch. Before she died, Cordelia gave him her Book of Shadows and said, "Please, my boy, hide it. One day you will use it. And you must promise me never to have a mistress."

He had made that promise to his mother, and he believed that if he performed a ritual for Lilith, it would bring his mother back to him. That's why Samuel Solisticashire was a witch and the boogeyman in every tribute's nightmare and daydream, except for Jane's. To Eleanor, Samuel would soon become a monster.

 Sonraki bölüm

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eros'un Laneti

                       Güneşli bir gündü. Olması gayet doğaldı da. Güneş'in tanrısı Apollon vardı zira. Nasıl olmasın? Biraz da aşk kokusu var sanki. O da Afrodit'den olma Eros'tan geliyor olmalı. Işığı ile herkesi ve her yeri aydınlatan lord Apollon, Eros ile konuşuyor hatta onunla dalga geçiyor olabilirdi. Eros'un heykeltraşların yonttuğu yüzü sertleşiyor, yontulan taşlardan bir parça haline geliyordu.  - Sen buna ok mu dersin Eros?  Eros'tan hoşnutsuz sesler çıkıyor, parmakları arasındaki okları sıkıyordu. Buna rağmen güldü aşkın lordu.  - Evet lord Apollon. Gümüş ve altın oklar... Aşkın okları ve nefretin okları.  Çok güzel güldü Apollon. Gülüşünden ışıklar saçılıyordu. Altın sarısı saçlarını savurdu ve altın oklarından birisini çıkardı.  -Bak Eros, ok budur. Seninkiler ok mudur? Yoksa sadece birer talim kılıcı mı? Peki o yay mıdır? Benimkisi gibi olanlar oktur. Bak ışıltılı günün okları. Veba oklar...

Yazardan Seçmeler

 Bu sayfadan ben White Rose'un kitaplarında ve kitap olmamış tek bölümlük hikayelerine ulaşabilirsiniz. İyi okumalar dilerim  Eros'un Laneti   Çiy   Çocuk Alman Tablosu   The Mystyc History   Tarihteki Modern Kadın 1855 Cadısı Historymaker Queens Series Dynasty Prometheus Thanatos ve Eros Mary on cross The Key Of Darkness

The Mystyc History

Chapter 1: Troy  Çok uzun zaman önce yağmurlu bir gecede yatağında uyuyan kraliçe korkuyla uyandı. Feryat etti. "Truva düşüyor. Yanıyor cayır cayır. Burçlardan alevler yükseliyor. Kurtarın."  Eos kardeşi Helios için yolu açınca rahipler toplandılar hamile kraliçenin başına. Başladı kraliçe anlatmaya. "Karnımdan bir alevdir başladı yanmaya. Önce perdelere atladı yangın sonra da balkona. Burçları sardı alevler. Sancağı yuttu. Ve Lord Posidon'un ördüğü surlar çöktü." Rahipler fısıldaştılar aralarında. Korkuyla kadına döndüler. "Lanetli bir evlat var karnında. Terk edilmeli, öldürülmeli." Truva'nın kral ve kraliçesi korktular. Bebekleri doğunca onu Ida dağına bırakıp kaçtılar. Ölmesi gerekirdi bebeğin ancak Apollon görmüştü kaderi. Truva düşmeliydi.  Bebeği bir çoban buldu. Bu güzel bebeği doyurdu. Karısı oğlu bildi nişanladı şirin bir kızla. Ne olduysa o sırada oldu.  Ares ve Afrodit'in kızları Harmonia Kadmos diye ölümlü bir kralla evleniyordu. Ş...