Ana içeriğe atla

The Key of Darkness (7)

 

---Chapter Seven---

Funeral and a Sacrifice

Samuel of Solisticashire was dead and his wife, Elenor, was very upset. But she never cried. She had learned who Samuel truly was when they were newly married, but she had not understood the significance of the key she had found. It was only when she discovered the secret door that led to the sacrificial chamber that she understood.

Elenor found Jane and asked for her help, but Jane remained silent. When William arrived at the room, he found Elenor and had to answer her questions.

Now Elenor knew all the secrets and truths. Her husband was a witch, but he had never been imprisoned because he was a man and not a woman. If Elenor were a witch, she would have been burned. That was the reality of the Catholic world.

The sun was shining, but the sky turned dark. William was waiting for his wife when Jane joined him. She smiled at him. "We will do it," she said. "But not now. We are waiting for someone. And we must educate someone." Jane was shocked and asked, "Who is she?"

At that moment, Elenor joined them. She looked out at the view and said, "Hello, I'm following in my mother-in-law's footsteps."

"You are the new Cordelia," Jane said. "We must call you Cordelia because witches never use their real names in their spells." William nodded and smiled. "That's true. If you use your real name, you'll be in danger, Mrs. Solisticashire."

The trio went off to another forest or village. Nobody knew where they were or what they were doing. But everyone believed that they were being haunted and that they were searching for a new sacrifice for Hell.

 


Sonraki bölüm

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eros'un Laneti

                       Güneşli bir gündü. Olması gayet doğaldı da. Güneş'in tanrısı Apollon vardı zira. Nasıl olmasın? Biraz da aşk kokusu var sanki. O da Afrodit'den olma Eros'tan geliyor olmalı. Işığı ile herkesi ve her yeri aydınlatan lord Apollon, Eros ile konuşuyor hatta onunla dalga geçiyor olabilirdi. Eros'un heykeltraşların yonttuğu yüzü sertleşiyor, yontulan taşlardan bir parça haline geliyordu.  - Sen buna ok mu dersin Eros?  Eros'tan hoşnutsuz sesler çıkıyor, parmakları arasındaki okları sıkıyordu. Buna rağmen güldü aşkın lordu.  - Evet lord Apollon. Gümüş ve altın oklar... Aşkın okları ve nefretin okları.  Çok güzel güldü Apollon. Gülüşünden ışıklar saçılıyordu. Altın sarısı saçlarını savurdu ve altın oklarından birisini çıkardı.  -Bak Eros, ok budur. Seninkiler ok mudur? Yoksa sadece birer talim kılıcı mı? Peki o yay mıdır? Benimkisi gibi olanlar oktur. Bak ışıltılı günün okları. Veba oklar...

Yazardan Seçmeler

 Bu sayfadan ben White Rose'un kitaplarında ve kitap olmamış tek bölümlük hikayelerine ulaşabilirsiniz. İyi okumalar dilerim  Eros'un Laneti   Çiy   Çocuk Alman Tablosu   The Mystyc History   Tarihteki Modern Kadın 1855 Cadısı Historymaker Queens Series Dynasty Prometheus Thanatos ve Eros Mary on cross The Key Of Darkness

The Mystyc History

Chapter 1: Troy  Çok uzun zaman önce yağmurlu bir gecede yatağında uyuyan kraliçe korkuyla uyandı. Feryat etti. "Truva düşüyor. Yanıyor cayır cayır. Burçlardan alevler yükseliyor. Kurtarın."  Eos kardeşi Helios için yolu açınca rahipler toplandılar hamile kraliçenin başına. Başladı kraliçe anlatmaya. "Karnımdan bir alevdir başladı yanmaya. Önce perdelere atladı yangın sonra da balkona. Burçları sardı alevler. Sancağı yuttu. Ve Lord Posidon'un ördüğü surlar çöktü." Rahipler fısıldaştılar aralarında. Korkuyla kadına döndüler. "Lanetli bir evlat var karnında. Terk edilmeli, öldürülmeli." Truva'nın kral ve kraliçesi korktular. Bebekleri doğunca onu Ida dağına bırakıp kaçtılar. Ölmesi gerekirdi bebeğin ancak Apollon görmüştü kaderi. Truva düşmeliydi.  Bebeği bir çoban buldu. Bu güzel bebeği doyurdu. Karısı oğlu bildi nişanladı şirin bir kızla. Ne olduysa o sırada oldu.  Ares ve Afrodit'in kızları Harmonia Kadmos diye ölümlü bir kralla evleniyordu. Ş...