Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Chapter 3

  O akşamdan sonra bazı şeyleri kabullenmiştim. Yitip gitmiş bir bedenin gölgesinde daha fazla yaşamayacaktım. Geceleri çöküp yatağıma yattığımda ertesi sabah kalbimdeki boşluğun sonunun ne olacağını düşünüp penceremden içeri giren yıldızların ışıklarını saymayacaktım.  Buna karar verdiğimde gün çözülüp gitmiş yerine tatlı meltemle bir karanlığa bırakmıştı. Yün yorganımı tepeme kadar çekmiş her gece olduğu gibi yatağımın berisindeki pencereden ormana ve ağaçların arasından cılızca gözüken yıldızlara bakıyor ve beni seneler önce bırakıp giden şovalyeyi düşünüyordum. Derler ki gidenin kalbinde bir ip unutur kader. Zaman o ipi gerer, koparmaz. Zira dosttur kaderle. Eğer yıldızlara aynı anda bakarsa giden ve geride bıraktığı bir çift yaşlı göz, giden hala o ipin titrediğini hissedermiş… Geri dönmese bile, ruhu artık dönmüştür. Ve hiçbir büyü, dönmüş bir ruhu serbest bırakamaz.  Yerimden doğrulmadan saçlarıma ellerimi attım. Parmaklarıma dolaşan saçlara karanlıkta seçebildiğ...

Chapter 2

  Bazen asla sevilmeyeceğinizi kabullenmeniz gerekir. Asla sevilmeyeceğinizi, görülmeyeceğinizi. Kimse sizi prensesler olarak görmez. Kimse sizi sevilecek bir kadın olarak fark etmez. Hatta onlar için o kadar alaladesinizdir ki sizi akıllarınıza dahi getirmezler. İşte bu durumun içindeyseniz emin olun ki siz de bir cadısınız. Kovano hoş geldiniz, kendimi tanıtmadım. Ben Dabria, Kirken’in kızıyım.  Doğruları demek gerekirse annem ilk cadı. Olduğum şey konusunda hep açık sözlüydü. Kendi dokunduğu altın işlemeleri beyaz etiğine, beyaz uyluklarına sıyırır ve diz çökerdi bazen. Omuzlarından kavrardı, ince uzun beyaz parmakları. Fısıldardı. "Sen bir cadısın, bunu değiştiremezsin. Senin soyun belki en güçlüsü. Lakin güç her zaman, her daim bir lanet getirir. Kandandır belki bu. Sevilmemek. Ne teyzen Pasiphe sevildi,bir insan tarafından dahi, ne de dayıların yahut en güzel kuzenin Medea. Bunu ne denli çabuk kabul edersen, o denli iyi."   O anlarda aptal gibi annemin suratın...

Chapter 1

  Közlerin üzerinde çok yürümüştüm. Lakin nasıl bilebilirdim o kahverengi gözlere doğru yürürken daha çok acı çekeceğimi? Ya da nereden bilebilirdim kendi şakalarıma dahi güleceğimi ve ağzıma hiç şarap sürmeden sarhoş olacağımı? Öyle ki hiç içmediğim bir içkinin sarhoşluğuymuş yaşadığım. Ve her gece çöküp karanlık bastığında, biraz olsun beni görsün diye çevresinde pervane olurum.  Kırmızı kadifeler, çıngıraklar, ziller, bıçaklar, toplar ve kadehlerce şaraplar... Onun gözleri beni bulsun diye yapmadığım kaldı mı ki? Bir kez olsun beni arasın diye kaçmadığım delik kaldı mı ki? Beni bulsun diye gözler önüne serilmediğim, tut ki çevresinde bir mehtap gibi dönmediğim tek bir gece kaldı mı? Dağlara çıktım, ovalara, çayırlara yayıldım. Dokuz defa sürülmüş tarlalara gizlice dadandım — bir köstebek gibi. Ne de olsa senin için de bir köstebektim. Aşkın için, sevgililerin için, her şey için. Körfeze koştum, sırf denize seni fısıldamak için. Belki o zaman, suyun yüzeyinde senin sandı...