Güneş eskiye göre daha sağlıklı olan çevrede batıyordu. Yine güneşi göremiyordum belki ama temiz bir hava soluyabiliyordum. Etraftaki evler değişmişti. Mimarlar sadece bir beton yığını yapmaktan vazgeçmiş olacaklar ki klasik mimariyi takip eder olmuşlardı. İnsanların yüzlerinde nefret, endişe, öfke veya hüzün yoktu artık. Kedilerin kuyruklarına teneke bağlayan çocuklar da. Yahut gençler birbirlerine zorbalık yapmıyordu. Güzellik kalıplarının kırılması adı altında yeni güzellik kalıpları aşılanmıyordu insanlara. Savaşlar bitmişti. Sadece tek bir yerde. Evet, dünya hatta evrenler arası barış vardı. Ama sanıldığı gibi asla değildi. Bu barış için feda edilenler olmuştu. Kötüler dedi tarih onlara. Onlar kendilerine fedakar. Var olmaları dengeyi sağlardı. İyilik ve kötülük. Tıpkı yaratılan her varlıkta olduğu gibi. İki öz. Aslında var olan her şeyin temelinde olan iki gerçeklik. Peki bu gerçeklikten dolayı kendilerine fedakar diyebilirler miydi? Zaten hayatın getirisi olan bir nedenden dol